BENDE BU KAFA VARKEN Delinin
birisi hastaneden taburcu olacakmış ve son muayene için baş hekim gelir.
Deliye sorar : -Elin nerede? Deli
gösterir. -Bacağın nerede? Deli
yine gösterir. -Burnun nerde? Deli
yine gösterir. Baş
hekim doktorlara : -Bırakın emrini verir ve çıkar. Hekim çıktıktan sonra
deli göbeğini gösterir ve : -Bende bu kafa varken tabi salıverirsiniz,
der.
BEŞ VAR İki
deli arasında konuşma : -Saat kaç? -Beş var -Kaça beş var? -Bilmiyorum, akrebini kaybettim.
BİR KEDİ DAHA Akıl
hastanesinden kaçan iki deli, karşıdan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir
çınarın arkasına saklandılar. Bekçi, onların ayak seslerini işitmişti. Sordu
: -Kim o? İçlerinden
biri kedi gibi miyavladı. Bu başarılı miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp
gidiyordu ki, delilerin ayakları altındaki yapraklar hışırdadı. Bekçi geri
dönüp yine seslendi : -Kim var orada? İkinci deli cevap verdi : -Bir kedi daha.
BİZ YILLARDIR BAKIYORUZ Akıl
hastanesine yeni atanan müdür hastaneyi dolaşmaya karar vermiş. Dolaşırken
hastanesinin dışarıya bakan duvarının dibinde bir grup akıl hastasının tek
sıra olup duvardaki bir delikten baktıklarını görmüş. Merak içinde yanlarına giderek
: -Yahu hepiniz toplanmış burada ne yapıyorsunuz. -Hiçbir şey yapmıyoruz sadece bu delikten dışarı bakıyoruz... Bunun
üzerine müdür hastaları kenara iterek : -Durun birde ben bakayım, demiş ve delikten dışarıya
doğru bakmış. Birde ne görsün delik kapalı ve hiçbir şey görünmüyor. Hiddetle
akıl hastalarına dönerek : -Yahu, demiş, Ben baktım bu delikten dışarı bir şey
görünmüyor peki siz ne görüyorsunuz : -Deliler hep bir ağızdan Müdür Bey, demiş. Biz yıllardan beri
bakıyoruz bir şey göremedik siz bir bakışta nasıl göreceksiniz ki.
CANLI GAZETE Başhekim,
akıl hastanesinin bahçesinde dolaşıyordu, bir ara baktı, bir kalabalık gözüne
çarpmıştı.Hemen oraya seğirtti.Deliler bir halka oluşturmuş, ortada dönüp
konuşan birini dinliyorlardı : -Papendreu
seçimleri kaybetti.Hastaneye kaldırıldı...Bulgar zulmü devam ediyor.Zorla
yollanan soydaşlarımızın sayısı seksen bine ulaştı...Federasyon kupasını
Beşiktaş kazandı... Başhekim
bu işten hoşlanmış : -Ne yapıyorlar bunlar böyle? diye sormuş. -Efendim, demişler.Ortadaki deli kendinin gazete
olduğunu sanıyor, haberleri bildiriyor. Başhekim
daha da hoşlanmış.Dolaşmasını sürdürmüş.Az ileride birde ne görsün! Sekiz, on
deli iplerle sımsıkı birbirlerine bağlanıp bir köşeye atılmamış mı! -Onlar mı, okunup da iadeye gidecek eski gazeteler efendim...
ÇIKARMAYA
ÇALIŞIYOR Delinin
biri kuyuya bir taş atmış yüz akıllı çıkarmaya çalışmış, çıkaramamış. Sonunda
delinin diğeri ilk deliye bu akıllıların ne yaptığını sormuş. Birinci deli de
: -Elimdeki taşı kuyudan çıkarmaya çalışıyorlar, demiş.
ÇORAPLAR Akıl
hastanesinde doktor, davranışlarını normal bulduğu hastaya niçin hastanede
bulunduğunu sorar. Hasta
: -Pamuklu çorapları yünlülere tercih ettiğim için, diye
cevap verir. Şaşıran
doktor : -Bunun anormallik neresinde? Ben de pamuklu çorapları tercih ederim,
der. Hasta
sevinçle karşılık verir : -Çok memnun oldum doktor. Sizinkiler limonlu mu, yoksa sirkeli mi?
KARŞIDAKİ DUVARIN ÇİVİSİ Delinin
biri, çiviyi tersine çevirerek sivri tarafına vura vura duvara çakmaya
başlamış. Onun
bu halini gören başka bir deli işe karışmış : -Baksana, yahu! Sen yanlış bir iş görüyorsun.Bu çivi karşıki duvarın
çivisi olacak galiba, demiş.
KARŞI KALDIRIM Bir
akıl hastası, bulunduğu kaldırımdan karşıya geçip rastladığı ilk görevliye
sormuş : -Affedersiniz, karşı kaldırım nerede acaba? Görevli
şaşırmış ama yine de karşı tarafı göstererek : -İşte şurada, demiş. -Kime yutturuyorsun yahu... Daha şimdi orda sordum, burayı gösterdiler!...
NASIL BİLSİN Akıl
hastanesinde koğuşları gezen başhekim, bir hastanın oturmuş, birşeyler
yazdığını gördü : -Kolay gelsin, ne yazıyorsun? -Mektup yazıyorum efendim. -Yaaa...Kime yazıyorsun? -Kendime... -Peki, ne yazılı mektupta? -İlahi doktor bey, deli misiniz siz?Mektubu daha almadım ki...İçinde
ne yazdığını bileyim.
NİÇİN
GÜLMÜŞ? Uçak,
Yeşilköy'den kalkmıştı. Bakırköy Akıl Hastanesinin üzerinden geçerken, pilot
birden gülmeye başladı. Hostes bu gülüşün sebebini sorunca şu cevabı verdi : -Başhekim kaçtığımı öğrenince kimbilir nasıl şaşıracak!!!
OLGUNLAŞIP YERE DÜŞTÜM Bir
müfettiş akıl hastanesini geziyormuş. Bahçeye gelince delilerin ağaçta
asıldığını ama birinin yere yattığını görünce yatana sormuş . -Neden ağaca çıktılar, demiş. O da : -Armut sanıyolar kendilerini, demiş. Müfettiş
: -Sen armut değilmisin?, demiş. O da hayır ben olgunlaşıp yere düştüm
demiş.
12'NİZDE Mİ? Katil,
suçunu itiraf etti, yargıç da durumu jüri heyetine iletti. Biraz sonra jüri
başkanı kararı açıkladı: -Bu sanık suçsuzdur... Yargıç
adamakıllı kızdı: -Canım, ne biçim iş bu!... Adam, ben katilim diyor suçunu itiraf
ediyor sizde suçsuzdur kararına varıyorsunuz... Acaba, suçsuzdur kararını
neye dayanarak verdiniz? -Delilik efendim, delilik... Yargıç
bütün jüri üyelerini teker teker süzdü. Başını sallayarak : -Sahi mi? 12'niz de mi?..
ÖNCE KAÇANLARI YİYELİM Akıl
hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında
: -Şunlara son bir test
yapalım da gorelim akılları başlarına gelmiş mi, demişler.Bunun uzerine iki deliyi bir masa başına
çağırmışlar. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz
dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler ve : -Buyrun beyler, yiyiniz, demişler. Delirlerden bir
tanesi hemen zeytinlere saldırmış, ötekisi araya girmiş. -Önce kaçanları yiyelim, öburleri nasıl olsa duruyor!
PLAN BOZULDU Akıl
hastanesinde deliler bi araya gelip kaçış planı yaparlar. Elebaşları planı
anlatır : -Büyük bir kütük bulup ilk önce 1. kapıyı, 2. kapıyı ve daha sonra
3. kapıyı kıracağız ve herkes başının çaresine bakıp kaçacak.
Sabah olunca bir kütük bulurlar doğruca 1. kapıyı kırarlar, 2. kapıya koşup
onuda kırdıktan sonra 3. kapıya yönelirler. 3. kapının açık olduğunu gören
elebaşları der ki : -Arkadaşlar plan bozuldu geri dönün.
SAAT Deli,
saatini hastane bahçesindeki havuza atmıştı. Bunu gören arkadaşı : -Niye attın saati havuza, dedi. -Nasıl yüzdüğünü görmek için. -Peki, kurdun mu? -Hayır. -Enayi, kurmadan yüzer mi?"
SIKARKEN ÖLDÜ İki arkadaşın, bir kedisi varmış. Birisi :w -Zavallı kedi çok kirlenmiş ben onu yıkayayım, demiş. Diğer arkadaşı
: -Hayır yıkama yoksa ölür, demiş. Bizimki dinlememiş ve kedi'yi
yıkamış ve kedi ölmüş. Arkadaşı : -Ben sana demedimmi kedi ölür diye, demiş. Cevap şu : -Ama ben kediyi yıkarken ölmedi, sıkarken öldü.
YALAN SÖYLEMİŞ Akıl
hastanesine yeni gelen doktor, hastaları ziyaret ediyordu.Birine yaklaştı
: -Sizin adınız nedir bakayım? -Hüsamettin efendim. -Soyadınız? -Tanrıoğlu. Tam
o sırada yandaki yaşlı : -İnanma inanma doktor, yalan söylüyor.Benim böyle bir oğlum yoktur.
YÜZME BİLMİYORUM Kİ Mühim
bir şahsiyet, bir akıl hastalığı kliniğini gezerken delilerin bahçedeki
havuza atladıklarını görr ve başhekime dönerek : -Mükemmel, hastalarınızın her türlü ihtiyacını karşıladığınızı
göruyorum. Başhekim teşekkür eder, sonra da sözlerine
devam eder : -Hele
siz bir de su doldurabildiğimiz zaman gelin de görun! Havuzun
boş olduğunu oğrenen adamcağız dehşet içinde tramplenin altına koşar ve
heyecanla atlamaya hazırlanan deliye "atlamamasını, havuzun içinde su
olmadığını" söyler. Deli : -Ne zararı var? Zaten ben de yüzme bilmiyorum ki!
ZİL ÇALDI...PAYDOS OLDU! Delileri
uçağa bindirmişler, bir şehirden ötekine naklediliyorlardı.Ama o kadar çok
gürültü yapıyorlardı ki, sonunda pilot dayanamadı, uçağı ikinci pilota teslim
ederek içeride ne olup bittiğini görmek istedi. Deliler
uçakta hep bir ağızdan bağırıp çağırıyorlardı.Baktı, en başta, bir deli,
ötekilere uymamış, akıllı, uslu oturuyordu. -Sen
neden bağırmıyorsun? diye soracak oldu. Adam
: -Ben bunların öğretmeniyim, diye cevap verdi.Onlarda
benim öğrencilerim.Şimdi teneffüsteler de onun için ses çıkartmıyorum. Pilot,
çaresiz yerine döndü. Bir süre geçti.Bir an geldi ki sesler büsbütün
kesiliverdi. Pilot: -Aman
çok güzel! diye sevindi.Herhalde kendinin öğretmen olduğunu sanan
deli, ötekileri derse almışolsa gerek, diye düşündü. Ama
dakikalar geçiyor, arkadan hiç bir ses seda çıkmıyordu.Pilot biraz daha
bekledikten sonra merak etti.Gidip bakmak istedi. Bir
de ne görsün! Uçağın kapısı açık ve içeride öğretmenden başka kimsecikler yok
değil mi! Dehşetle
sordu : -Öğrencilerin nerede?, diye... -Dersler bitti.Hepsini evlerine gönderdim!